Dikkate değer bir bulguyla, Portekiz'in pitoresk güneybatı kıyısında kozalarına sarılmış mumyalanmış arılar ortaya çıkarıldı. Bu olağanüstü fosilleştirme yöntemi, bilim adamlarına bu eski böceklerin yaşamlarını tam olarak incelemek, onları etkilemiş olabilecek ekolojik faktörlere ışık tutmak ve iklim değişikliğinin günümüz arı popülasyonları üzerindeki potansiyel etkisini anlamak için eşsiz bir fırsat sağladı.
Olağanüstü bir ayrıntı düzeyine kadar korunan arılar, araştırmacılara cinsiyetleri, türleri ve hatta annelerinin geride bıraktığı polenler hakkında fikir veriyor. Toplamda, Portekiz'in Odemira bölgesinde bu nadir buluntuyla dolu dört paleontolojik alan keşfedildi ve her bir alanda yüksek yoğunlukta arı kozası fosilleri bulunuyor. Ancak bu keşfin belki de en büyüleyici yönü, arıların zaman içindeki yakınlığıdır; zira bu kozaların tarihi neredeyse 3,000 yıl öncesine dayanmaktadır.
Mumyalanmış arılar, bugün hala Portekiz ana karasında yaşayan yaklaşık 700 arı türünden biri olan Eucera türüne aittir. Varlıkları şu soruyu akla getiriyor: Hangi ekolojik koşullar onların yok olmasına ve daha sonra korunmasına yol açtı? Kesin nedenler belirsizliğini korurken, araştırmacılar gece sıcaklığındaki düşüşün veya bölgedeki uzun süreli su baskınlarının rol oynayabileceğini öne sürdüler.
Bu nadir örnekleri daha fazla araştırmak için bilim camiası, mühürlü kozalarının derinliklerine yerleştirilmiş mumyalanmış arıların üç boyutlu görüntülerini sağlayan son teknoloji bir görüntüleme tekniği olan mikrobilgisayarlı tomografiye yöneldi. Bu çığır açan teknoloji, araştırmacıların böceklerin karmaşık anatomik yapılarını incelemelerine ve geçmiş yaşamlarına dair değerli bilgiler edinmelerine olanak tanıyor.
Bu mumyalanmış arıların keşfi şüphesiz kendi başına dikkate değer olsa da, daha da büyüleyici olan onların potansiyel sonuçlarıdır. Dünya, iklim değişikliğinin yarattığı artan tehditlerle boğuşurken, arılar gibi önemli tozlaştırıcıların azalması giderek artan bir endişe konusu haline geldi. Bilim insanları, bu arıların geçmişteki çevresel değişikliklerden nasıl etkilenmiş olabileceğini anlayarak mevcut arı popülasyonları hakkında fikir sahibi olmayı ve geleceğe yönelik dayanıklılık stratejileri geliştirmeyi umuyor.
Odemira bölgesini kapsayan Naturtejo Jeoparkı bu araştırmada merkezi bir rol oynuyor. UNESCO Dünya Ağının bir parçası olan jeopark, birçok belediyeyi kapsamaktadır ve bölgenin jeolojik ve ekolojik harikalarını korumaya ve keşfetmeye adanmıştır. Mumyalanmış arıların keşfi, jeoparkın inanılmaz biyolojik çeşitliliğine bir başka zenginlik katmanı daha ekliyor ve doğal dünyamızın karmaşık karmaşıklıklarını anlamadaki önemini pekiştiriyor.
Bulgular dergide yayınlandı Paleontolojide Makaleler. 27 Temmuz 2023.